29 Aralık 2014 Pazartesi

Yazarlar Torku Konyaspor - Beşiktaş maçını yorumladı

Spor Toto Süper Lig'de Torku Konyaspor, sahasında lider Beşiktaş'ı ağırladı. Çekişmeli geçen maçı kazanan taraf 2-1'lik skorla siyah beyazlı takım oldu. Yazarlar Torku Konyaspor - Beşiktaş maçını yorumladı
Yazarlar Torku Konyaspor - Beşiktaş maçını yorumladı
    • Giriş Tarihi : 29.12.2014 01:07:01
    • Güncelleme Tarihi : 29.12.2014 09:26:30
    Turgay Demir: Delikanlı Halis!

    Beşiktaş sezonun en kötü maçını oynadı… Konya ayağa oynarken Kartal seyretti, iki pas yapamadılar, ortada basamadılar, sarhoş gibiydiler vesselam. Sosa kayıp, Gökhan Töreona keza, Olcay Şahan sahada yok! Demba Ba zaten sakatlıktan yeni çıkmış ön taraf iptal. V.Atiba ile orta alan direniyor bir de savunma ve elbette kaleci Tolga… Hal böyleyken, ilk kontratakta Gökhan golü buldu… Sonra Beşiktaş biraz daha toparlanır gibi olsa da eski halinden yine uzaktı. Konya ise golü yedikten sonra özgüven kaybetti, oyun disiplininden koptular. Derken o ana kadar boş gezen Olcay asist, aynı şekilde varlığı ile yokluğu belli olmayan Sosa'dan nefis bir şut ve 2-0… Beşiktaş bu galibiyetle 2014'ü lider bitirdi, darısı 2015'in başına. Artık derbide de ipler Kartal'ın elindedir. Atiba'nın yokluğuna rağmen. Hemen belirteyim Atiba'nın kurtarıcısı Demirspor kupa maçı olabilirdi, o maç daBeşiktaş'ın isteğiyle ertelendiği için fırsat kaçtı!

    Gelelim Özkahya'ya... 

    Halis 
    kardeşim; Sana bir sorum var cevabını bana değil kendi vicdanına ver; hangi bir Galatasaraylı ya da Fenerbahçeli oyuncuyla Atiba ile inatlaştığın gibi inatlaşabilir misin? Delikanlıca söyle… Bir sorum da Atiba'ya var… Ey Atiba Türkiye'ye yeni mi geldin! Bilmiyor musun ki, hakemler sadece bazı oyunculara taviz verir sana vermez? Ne diye inatlaşıyorsun öküz altında buzağı arayan hakemle… Ve bir soru da Bilic'e; bu korner bayrağına gitme aşkı nedir? Koca Beşiktaş korner bayrağı dibine gitmeden 2 dakikayı eritemiyor mu!? Geçen sezon bayrak dibi merakıyla Konya'da maç gitmişti aynı filmi tekrar mı izlemek istediniz anlayamadık sayın Bilic!Sinan Vardar: Kazanan haklıdır
    Öncelikle Konyaspor'u tebrik etmek istiyorum. Türkiye standartlarının üzerinde bir tempoda oynadılar. Beşiktaş'a karşı 2 veya 3 pozisyon verdiler 2 gol yediler. Beşiktaş dün kötü günündeydi. Belli ki akıllar gelecek hafta oynanacak Galatasaray derbisindeydi. Şampiyonluk yarışında kötü gününde kazanmak da önemli bir avantaj. Siyah-beyazlı takım bu zorlu mücadeleden 3 puanı çıkarmayı bildi. Siyah-beyazlı takımın bu kadar mahkum oynaması şık olmadı belki ama ama lider Beşiktaş; son 7 maçını kazanıyor, son 8 deplasmanda ise 7. galibiyetini aldı. Bu önemli bir istatistiktir. Elbette alkışlar Beşiktaş'a.

    Olmadı Atiba...

    Kara Kartal 2-0'da daha sakin olmalıydı. Ancak fiziksel yorgunluk ve hakem Halis Özkahya'nın da kötü performansı da eklenince sinirler gerildi. Beşiktaş için biten maç penaltıyla birlikte yeniden başladı. Atiba'nın gördüğü kırmızı kart ise tamamen amatörceydi. Atiba, Asteras maçında da aynı hatayı yapıp Tottenham karşılaşmasında takımını 10 kişi bırakmıştı. Dünkü kırmızı Atiba'nın futbol ayıbıydı. Atiba ikinci sarı kartı istedi ve gördü. Belki de hafta içinde Beşiktaş'ın A.Demirspor'la oynaması gereken kupa maçının ertelendiğini bilmiyordu.

    Yapma Bilic! 
    Beşiktaş Teknik Direktörü Slaven Bilic bu sezon şapka çıkarılacak bir başarıya imza atıyor. Ancak Bilic zaman zaman yaptığı tercih hatalarıyla beni çok şaşırtıyor. Sarı kart sınırındaki Demba Ba'yı çok uzun süre sahada tuttu. Bu büyük bir reskti. Formsuz Ersan'a forma verirken son haftaların flaş ismi Atınç'ı yedek oturtması beni hayal kırıklığına uğrattı. Atınç bir pırlanta. Sayın Bilic lütfen Atınç'a yazık etmesin. Beşiktaş bir deplasmandan daha üç puanla dönüyor. Şimdi hedefte Galatasaray derbisi var. Beşiktaş ezeli rakibini de yenerse varmayın Beşiktaşlıların keyfine.
    Metin Tekin: Bazen böylesine...
     Dün genel anlamıyla oyuna hükmeden bir Konya vardı. Beşiktaş'ın sahadaki eksikleri neydi ? Beşiktaş, dün akşam 2-1 kazanırken, sezonun en yetersiz performansını sergiledi. Müsabakanın başından sonuna kadar, maçın hiçbir bölümünde oyuna ortak olamadı. Ama skor olarak hep önde götürdü. Konyaspor, oyun başlangıcında Beşiktaş'a 'Sen deplasmanda oynuyorsun' hissi vererek iyi bir oyun başlangıcı yaptı. Yüksek tempo yaptı, önde bastı ve dönen topların hepsini kazandı. İstediği oyunu kabul ettirdi. Yapamadığı tek şey skor üretmekti... Beşiktaş, bu baskıya iki türlü cevap verebilirdi. Ya topu önde tutup sahip olacak ya da skor üretecekti. Beşiktaş, ikincisini yapabildi. Tolga'nın degajıyla kaleye gittiği ilk pozisyonda 1-0'ı yakaladı. 

     Slaven Bilic, kupa maçında 'yoruluyoruz' demişti. Dün sahada yorgun bir Kartal mı vardı? Tabii ki vardı. Dünkü bu performansta fizik kalitenin de etkisi büyüktü. Özellikle sakatlıktan yeni çıkan Demba Ba ve Atiba fizik anlamında çok yetersizdi. Atiba'yı ayrı vurgulamak lazım çünkü ligde onu kolay kolay böyle kötü bir grafikte görmedik. Bilic, "Yoruluyoruz" diyor ama kendisine şunu da sormak lazım: Adana Demirspor maçına niye o kadro ile çıktı?' 

     Sosa son 7 maçın 5'inde skora katkı yaparak 2 gol 3 asistle oynadı. Sosa'yı nasıl buluyorsunuz? Dün harika bir gol attı ama o da dahil vasatı aşan oyuncu yoktu. Evet son dönemlerde yaptıkları verim anlamında çok olumlu ama son üç haftadır istenilen seviyede değil. Dediğim gibi 2-0 öne geçmelerine rağmen performans anlamında iyiye yakın hiçbir oyuncu yoktu. Bu performansla üç puan lig yarışı için çok önemli. 

     Penaltı pozisyonunu ve Atiba'nın kırmızı kartını nasıl değerlendiriyorsunuz? Pozisyon kesinlikle penaltı değildi. Hatta Beşiktaş'ın lehine bir faul kararı çıkması gerekirdi. Hakemlerimiz zaman zaman böyle hatalar yapabiliyor. Ama her şeye rağmen Atiba'nın hakem ile böyle bir inatlaşmaya girmesi anlaşılır gibi değil! Sahalar hakem kararlarını yargılama yerleri değil. Yoksa sonucu böyle önemli bir derbi öncesi kırmızı olur...
    Rıdvan Dilmen: Bu oyunla 3 puan büyük başarı
    Beşiktaş maça iyi başlamamasına rağmen hakemin faul vermediği pozisyonunun devamında Gökhan Töre ile öne geçti. Bu andan sonra Konyaspor, demoralize oldu ve 10-15 dakika dağıldı. Ev sahibi daha sonra toparlansa da Beşiktaş, Sosa'nın çok güzel golü ile iki farkı da yakaladı. Ama bu anda devreye Halis Özkahya girdi.
    Konyaspor'un pozisyonu penaltı değil. Bu pozisyonun benim için Diego'nun pozisyonundan farkı yok. Atiba da maçın son bölümünde işgüzarlığı nedeniyle atıldı.
    Özkahya ikinci sarı karttan kırmızı kartı göstermese hata yapmış olurdu. 
    Halis Özkahya, Atiba'yı çizgiye bastığı için atmadı. Atiba uyarılara karşın Halis Özkahya ile alay ettiği için oyun dışında kaldı. Penaltı kararı yanlış ama kırmızı kart kararı doğru… Beşiktaş yönetimi, Atiba'ya kesinlikle izin vermemeli. Hollanda'ya falan gideceğine Galatasaray derbisinde Olimpiyat Stadı'nda olmalı. Atiba alternatifi olmayan bir oyuncu. Derbi için büyük kayıp olacak. Açıkçası Beşiktaş'ın daha rahat hücuma çıkmasını bekliyordum. Beşiktaş ancak derbi maçlarda öne geçtiğinde bu kadar mahkum kalabilir. Konya'daki galibiyet bu nedenle çok önemli... Veli ile Atiba rakip ceza sahasına hiç girmediler. Bu şartlarda 3 puan müthiş bir sonuç. 
    Töre'nin attığı gol usta işi... Sosa'nın attığı gol ise hem hazırlanışı hem de son vuruş itibariyle mükemmel.
    Beşiktaş'ın bu sezonki en kötü hücum aksiyonuyla kazanması çok önemliydi. 
    Hele Galatasaray'ın puan kaybettiği bir haftada kazanabilmek mühimdi.
    Beşiktaş, bu sezon çok zor şartlarda zorlu maçlar oynadı. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak yıpranmaması mümkün değil. Slaven Bilic, kadro darlığı nedeniyle yeterince rotasyon da yapamıyor. Son bölümde 3-4 karambolde pozisyon verdiler. Beşiktaş, bugün de beklerken fırsat verdi. Beşiktaş çok yaslanmamalı. Bu sene bu duruma düştükleri çok maç yok açıkçası.
    Demba Ba'nın sakatlıktan çıktıktan sonra 11'de başlaması doğruydu ama devre arasında oyundan alınması gerekiyordu. Djalma, dün akşam Konya'nın en etkili oyuncusuydu. Beşiktaş'ı çok rahatsız etti. Konya takımını Aykut hocayla en çok beğendiğim maçtı. Mersin maçını 2-0 kazanmışlardı ancak bu maçta daha iyilerdi. 5 oyuncuyu kadro dışı bıraktı, yolladı Aykut hoca. İyi giderken dahi en az 2 oyuncu şart diyorduk, bence transferi mutlaka verimli geçirmesi gerekiyor. Santrfora yüzde 100 ihtiyacı var. En az 4-5 oyuncuya ihtiyaç duyuyorlar bence. Son olarak, Olcay maçtan sonra kupadaki erteleme için teşekkür ediyor ama kupa maçı ertelendiği için Atiba derbide yok. Daha fazla koşacak, haberi yok!

    Millet plajdayken...

    Beşiktaş'ın gözlerden kaçan bir hikayesi var şu an, çok büyük bir başarı. Millet plaj voleybolu oynarken Beşiktaş takımı çalışmaya başlamıştı. Mental olarak yorgun olmaları normalken hala sahada savaşmaya çalışıyorlar. En azından bunu yapabiliyorlar. Fenerbahçe iyi giderken devre arası geliyor, onlar için kötü zamanlama ama Beşiktaş adına çok iyi. Onların çok ihtiyacı var.

    Bilic, derbide Necip'i düşünür

    Atiba'nın cezalı duruma düşüşü sonrası Bilic maçı düşünmeye daha şimdiden başlamıştı. Sosa cezalı olsa çok formda olmasına karşın hocanın kafası rahat olurdu. Necip İstanbul'da sakat… Bence hocanın kafasında 4-1-4-1 yerine Veli'nin yanında Necip'i koymak vardır. Doktorunu arayıp "Bana ne yap et, Necip'i hazırla" diyecek, Necip'ten fedakarlık isteyecektir.
    Erman Toroğlu: Yok aslında farkımız
    Basketbol maçlarının ilk üç periyodunu sevmem. Varsa yoksa son periyodu seyrederim ve çok keyif alırım. Hele kalabalık bir yerdeysem hem maça bakarım hem etraftakilere.
    Son periyodu seyretmek için basketbol maçına gitmeye veya seyretmeye gerek yok! Bu seneki Beşiktaş'ı izleyin yeter! Beşiktaş maçlarını izlerken aman dikkat; eğer Beşiktaşlıysanız ve kalp rahatsızlığınız varsa ölme şansınız fazla. Yok kalpten rahatsız değilseniz bu sefer kalp hastası olma riskiniz yüzde yüz! Hakem bir penaltı vermiş, doğru veya yanlış. O kararı veren hakem, zaten o sıra kendisini sorguluyor veya kendisiyle hesaplaşıyor ve sen hiç alakasız bir pozisyonda onun üstüne oynuyorsun. Penaltı atışı hazırlığı yapıyor, Atiba'nın ayağı çizginin üzerinde. Nerede olacak, çizginin dışında!
    Hakem seni ikaz ediyor. "Peki, tamam" dersin 44 numara olan ayağının kramponunun tamamını çizginin dışına alırsın. İş olur biter. Sen hakemi küçük düşürmeye kalkıyorsun veya onunla oynamaya! Yani sahada 90 dakika maçın kralı hakem! Beşiktaş üç şut attı ikisi gol oldu. İşte kalite farkı dediğim bu!
    Hakemlere diyoruz ki şöyle veya böyle!
    Dün akşam hakemi şöyle değerlendirmeliyiz; maçın içinde en az 10 ikili mücadele var.Bunların bir kısmı birbirine çok benziyor.
    Çok benzeyen pozisyonların bazılarına 'siyah' bazılarına 'beyaz' bazılarına 'mor' karar veriyor. 
    Maçın başı Konyaspor hücum ediyor. Omuz omuza bir mücadele, hakem alakasız bir düdük çalıp 'faul' veriyor. Biraz vakit geçiyor bu sefer hemen hemen aynı bir pozisyon yine ceza alanı içinde oluşuyor. Hakem bu kez "Devam" kararı veriyor.
    Sonra biraz daha vakit geçiyor, bu sefer Konyalı futbolcu ceza alanı içinde, Beşiktaşlı futbolcunun hareket alanını daraltacak bir hareket yapıyor. Penaltıyla uzaktan, yakından alakası yok! Ama hakem penaltı veriyor! Yani teknik direktörlerimiz de futbolcularımız da, hakemlerimiz de aynı! 
    Hani eskiden bir reklam vardı ya; "Yok aslında birbirimizden farkımız, ama biz bilmem ne bankasıyız" diye. Tam da bu durumu anlatıyor!
    Ahmet Çakar: Futbolun güzellikleri Türk hakemleri!
    BİR hakem düşünün ki 85 dakika mükemmel maç yönetsin. Ama ondan sonra kafasında o ana kadar bastırdığı tilkiler birden ayaklansın; kuyruklar, bacaklar, kulaklar birbirine değsin... İşte dün gece Halis Özkahya bunu yaşadı. 80. dakikada Özkahya şunu düşünüyordu, "Böylesine zor maçı, böylesine kritik pozisyonlu bir karşılaşmayı mükemmel yönettim. Artık şov zamanı" dedi ve Allah'ın sopasını kafasına yedi.85. dakikada Konya lehine bir penaltı verdi ki o da penaltı olmadığını biliyor. Ama bilinçaltı"Şov yap, Konya'da bu işten nemalansın" baskısıyla ona penaltı çaldırdı.
    Konyalı oyuncu ceza alanına giriyor.
    Serdar geliyor. Konyalı Serdar'ın geldiğini fark edip sağ ayağını yana doğru açıyor, Serdar ona takılıyor, birlikte düşüyorlar ve yine alıştığımız o komik penaltılardan biri çalınıveriyor. Şimdi bundan sonrasına dikkat edin. Halis Özkahya'nın tüm penaltı atışlarını izleyin. Kaleci en az 20 cm ilerde ve vurulmadan evvel de ceza alanında en az 3-5 oyuncu bulunur. Aslında bu bütün dünyadaki penaltı atışlarında böyledir.
    Peki dün gece Konya'da ne yaşandı? Atiba ayağının ucuyla sadece 5 cm ceza alanı çizgisine basıyordu. Peki Atiba nasıl bir oyuncu? Centilmen, beyefendi ve hakeme sorun çıkarmayan. Ama Halis orada ego savaşı yaşadı.
    Bir hakem futbolcuyla asla ego savaşı yaşamaz. 
    3 cm'nin hesabını hiç yapmaz. Bu 3 cm yüzünden ego savaşı yaşadığı Atiba'yı oyundan atmak zorunda kaldı.
    Oysa ki öbür tarafta hem bir Beşiktaşlı hem bir Konyalı net bir şekilde çizginin üzerine basıyordu. Bu trajikomik olayı ancak o pırıl pırıl, o Türk futbolunun güzelliği olarak ön plana çıkmış hakemlerim yapar.

    YILIN HAKEMİ ÖZKAHYA! 

    Ey Türk spor kamuoyu; şimdi anladınız mı Çakır dışında Türk hakemlerin büyük turnuvalarda niye görev yapamadığını. Dün geceki olan bir Şampiyonlar Ligi maçında olsa Halis Özkahya'ya YILIN HAKEMİ! ödülü verilirdi. Şimdi benim o pırıl pırıl Türk hakemlerime soruyorum: "Cuma gecesi Selçuk dünyanın her yerinde sarı kart olması gereken bir pozisyonda kart görmedi, haftaya derbide oynayacak. Ama dün gece dünyanın hiçbir yerinde böylesine rezillik yaşanmayacak bir pozisyonda ikinci sarıdan kırmızı gören Atiba derbide oynayamayacak.
    Aferin hakemler, bravo federasyon.
    Sizlerle gurur duyuyorum.
    Aynen böyle devam edin.
    Fatih Doğan: Çizgiye basan yanar!

    Maçın hakemi Halis Özkahya futbolumuza yeni bir yorum getirdi. Hasan Kabze penaltı atarken tek ayağı çizgi üzerine basan Atiba'yı ikinci sarı karttan kırmızıyla dışarı attı. Aynı pozisyonda her iki takımdan çizgi üzerine basan 3 tane daha futbolcu vardı. Bu bir kenara bu ülkede, Süper Lig'de penaltı atışlarında futbolcular zamanından önce ceza alanına girer, çizgiyi geçer ama yüzde 95 kartla cezalandırılmaz. Bu uygulama ve karar Türk hakemlerinin başına büyük bir dert açacak! Çünkü bu karar bir nevi emsal teşkil edecek! Penaltı atılırken çizgiye basana uyarı gerekecek, uyarı sonrası içeri girene esnetmesiz kart verilecek! Beşiktaş liderliği sevdi. Gökhan, Sosa gibi yıldızlar sahne aldı ve galibiyeti kopardı. Beşiktaş yorgun. Dün de hissedildi. Bunun en önemli nedeni sezona erken başlamaları...
    Hayri Ülgen: Konyalım yürü!
    Beşiktaş inanın bütün maçlarını Konya'da oynasa uzak ara şampiyon olur. Bir şarkı var ya, "Konyalım yürü" diye...
    Bu Beşiktaş'ın Konya'daki maçları için söylenmiş adeta. Dün Konya'da o muhteşem Beşiktaş'ın taraftarlarını görünce gözlerim yaşardı. Allah her takıma böyle taraftar nasip etsin. Ya Beşiktaş'a ne demeli... Sanki taraftarına nazire yaparcasına maçın başından hakemin son düdüğüne kadar öyle bir mücadele yapıyorlar ki... Beşiktaş burada kazanıyor.
    Çünkü Konya takımına geniş alan bırakmadılar.

    NE YAPTIN SEN ATIBA! Bu Sosa sazı eline aldı mı bir çalıyor ki! Karşı takımı uyutuyor kendisi golü atıyor. Gerçekten Gökhan Töre oynadığı zaman takıma çok zenginlik katıyor.
    Takım oyununa biraz ayak uydurursa Beşiktaş'ın şampiyonluğuna en büyük emeği geçen isim olur. Olcay, güçlü olduğu zaman orta sahaya Atiba ile beraber zenginlik katıyor. Veli Kavlak, çalışan atom karınca gibi. Hani derler ya bu Veli karşı rakibini ezer Deli. Bir de bu deli tutup Gökhan ile kavga etmese daha güzel olacak. Beşiktaş, Galatasaray maçı öncesi çok önemli bir galibiyet alarak moral buldu. Herşey yolundayken madalyonun ikinci yüzünde Serdar Kurtuluş'un anlaşılmaz penaltı yapışı Beşiktaş'ın işini zora soktu.
    Bu yetmiyormuş gibi Atiba'nın anlamsız, gereksiz, sorumsuz hakemle atışması sonucu atılması profesyonelliğine yakışmadı. G.Saray maçında oynamaması takıma kan kaybettirecektir.

    MAÇIN EN iYiSi SOSA
    Beşiktaş'ın en iyi futbolcusu Sosa idi.

    MAÇIN EN KÖTÜSÜ ATIBA
    Gereksiz yere kırmızı kart gördü.
    Oktay Derelioğlu: Derbi öncesi büyük moral
    Zamanlama açısından Beşiktaş, yaralı bir rakibe karşı mücadele verdiği için (İki maçta 10 gol yiyen Konya) maçın zorluk derecesi artmıştı. Maça daha istekli başlayan Konyaspor takımıydı. Beşiktaş kendi yarı alanından çıkamıyordu. Konya, çıkartmıyordu.
    İlk defa Konya kalesinde gözüken Beşiktaş, Gökhan'ın takibi ve zor açıdan yaptığı vuruşla ilk gol pozisyonunda 1-0 öne geçiyordu. Konya ilk yarı atak gözükse de gol pozisyonu üretmekte zorlandı.
    Beşiktaş genelde baskılı oynayan bir takımdı. Ancak bu maçta bu görüntüsünden bir hayli uzaktı. Demba Ba'nın beklenenden erken sahalara dönmesi sevindirici.
    Sakatlık sonrası da randımanının düşük olması gayet doğal bir sonuçtu. İkinci yarıda Torku Konyaspor'un yine etkili atakları vardı.

    3 PUAN ÇOK ÖNEMLİYDİ
    İkinci gol öncesi Konyasporlu Mehmet Güven'in vuruşu önce direk sonra Tolga'ya takıldı. Akabinde dönen top gol oldu. Akhisar maçında olduğu gibi Beşiktaş'ın kaderini Sosa belirledi. Attığı müthiş golde enfes vurdu. Tabii bundan sonra Bilic oyunu soğutsa da Demba Ba-
    Cenk değişikliği olumluydu. Tam tersi de olabilirdi. Tabii Atiba'nın atılması çok enteresan. Pozisyonun penaltı olduğunu da düşünmüyorum.
    Burada asıl tartışılması gereken konu Kanadalı oyuncu Atiba'nın oyundan atılması.
    Beşiktaş yönetiminin bu konuda Bilic'ten rapor alması gerekiyor. Kısaca, Beşiktaş, zorlu Konyaspor deplasmanında çok önemli bir 3 puan aldı. Bu galibiyetle Beşiktaş, zorlu Galatasaray maçına çok daha fazla moralli çıkacaktır.

    MAÇIN EN iYiSi SOSA
    Çok kaliteli bir oyuncu. Takımı sırtladı.

    MAÇIN EN KÖTÜSÜ ATiBA
    Kanadalı oyuncu gereksiz yere atıldı.

    (sabah)

    Hiç yorum yok:

    Yorum Gönder